Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%30
yayincilarkooperatifi.com

LALISTAN

Liste Fiyatı : 90,00TL
İndirimli Fiyat : 63,00TL
Kazancınız : 27,00TL
Taksitli fiyat : 12 x 6,71TL
9786257724692
852543
LALISTAN
LALISTAN
63.00

Metin Aydın, 2000'li yılların ilk yarınsında şiir dosyasını fotokopiyle çoğaltıp, “Kırmızı” adını verdiği fanzini günlerce Diyarbakır sokaklarında dağıtmış ve hem şiiri hem şairi sokağa davet eylemi gerçekleştirmişti. “Kırmızı” ve daha çok söz konusu “eylem” basında yer aldı. Fanzindeki şiirlerin ağırlıkta olduğu Metin Aydın'ın ilk şiir kitabı (“üryan”, 2016) okurla buluştu.

İsveç'te yaşayan yazar, çevirmen ve dilbilimci Mustafa Aydoğan; Kürtçenin yazım dilinde standartlaşmasında yıllardır birçok Kürt dilbilimci akademisyenle oluşturdukları çalışma grubunun yoğun temposunda, sesini duyurmaya yeminli bir şiir yazan Metin Aydın'ın “üryan” şiir kitabı ve “kavledilmiş şiirler” isimli şiir dosyasındaki şiirleri “lalistan” adıyla Kürtçeye çevirdi.

Bireysel varoluş kaygılarına, cinsellikten azade olmayan aşka ve siyasal sorunlara da yine aynı sakınmasız dille dokunuyor şiirlerinde:

“sevişsek

ama durmaksızın

sonra…

sonrası yok!”

 

*

 

Yasakların, çatışmaların, var olma mücadelesinin içinde doğup büyümenin, bir ‘Kürt olma hali' yarattığı kuşkusuz. Bu Kürt olma halinin her Kürt yazarda/şairde başka biçimde zuhur ettiği de malum. Metin Aydın “Bir Kâğıt Sanki” şiirinde şöyle dile getiriyor bu hali: “kaçamazdık, naçardık, kalakaldık…

çığlığında mahsur kaldığımız kürt kapanında.”

Aynı duygu “hercai” şiirinde, dilindeki öfkenin nedeni olarak çıkar karşımıza:

“heykelini kırmış bir pagansa hüznü ellerimin

sefası sürülmemiş bir ummana teşnedir ömrüm

kaybolduğum gözlerine hercai aşklar emziren ben

körkütük ve nesepsiz acılara kambur.

ah! lanetini taşıdığım halkım kadar öfke dilim.”

Sonra, “yara” isimli şiirinde şöyle diyecektir:

“ayaküstü hüzünler değil bunlar

zor dikiş tutar bu yara

serde kürtlük varsa.”

Bu dizelerdeki hüzün, öfke ve acı bilgisi, bir ömrün biriktirdiklerinden el alıyor. Ve an geliyor, kimi acılarla başa çıkmanın belki de tek yolu olan “biz”e sesleniyor. Êzîdilerin Şengal'de uğradığı son kıyamı anlatan şiirde Metin Aydın, etnik, inanç, siyasal ve benzeri kimlikleri bir kenara bırakarak insan/şair olarak çağrıda bulunuyor biz'e:

“artık öldürülmesin yezîdîler!

biz ölelim öldürüldükleri her yerde!”

Söyleyecek sözü, tartışılmaya değer bulduğu itirazları, tespitleri ve yargıları var Metin Aydın'ın. Sözcük seçerken ve dize kurarken ‘şairane' bir tutumu benimsememiş olması da bu nedenle. Soru sormayı ve sorduğu soruyu üstüne alınan muhatabın canını yakmayı tercih ediyor:

“sizden daha iyi bir mezar kazıyıcısı var mı?”

  • Açıklama
    • Metin Aydın, 2000'li yılların ilk yarınsında şiir dosyasını fotokopiyle çoğaltıp, “Kırmızı” adını verdiği fanzini günlerce Diyarbakır sokaklarında dağıtmış ve hem şiiri hem şairi sokağa davet eylemi gerçekleştirmişti. “Kırmızı” ve daha çok söz konusu “eylem” basında yer aldı. Fanzindeki şiirlerin ağırlıkta olduğu Metin Aydın'ın ilk şiir kitabı (“üryan”, 2016) okurla buluştu.

      İsveç'te yaşayan yazar, çevirmen ve dilbilimci Mustafa Aydoğan; Kürtçenin yazım dilinde standartlaşmasında yıllardır birçok Kürt dilbilimci akademisyenle oluşturdukları çalışma grubunun yoğun temposunda, sesini duyurmaya yeminli bir şiir yazan Metin Aydın'ın “üryan” şiir kitabı ve “kavledilmiş şiirler” isimli şiir dosyasındaki şiirleri “lalistan” adıyla Kürtçeye çevirdi.

      Bireysel varoluş kaygılarına, cinsellikten azade olmayan aşka ve siyasal sorunlara da yine aynı sakınmasız dille dokunuyor şiirlerinde:

      “sevişsek

      ama durmaksızın

      sonra…

      sonrası yok!”

       

      *

       

      Yasakların, çatışmaların, var olma mücadelesinin içinde doğup büyümenin, bir ‘Kürt olma hali' yarattığı kuşkusuz. Bu Kürt olma halinin her Kürt yazarda/şairde başka biçimde zuhur ettiği de malum. Metin Aydın “Bir Kâğıt Sanki” şiirinde şöyle dile getiriyor bu hali: “kaçamazdık, naçardık, kalakaldık…

      çığlığında mahsur kaldığımız kürt kapanında.”

      Aynı duygu “hercai” şiirinde, dilindeki öfkenin nedeni olarak çıkar karşımıza:

      “heykelini kırmış bir pagansa hüznü ellerimin

      sefası sürülmemiş bir ummana teşnedir ömrüm

      kaybolduğum gözlerine hercai aşklar emziren ben

      körkütük ve nesepsiz acılara kambur.

      ah! lanetini taşıdığım halkım kadar öfke dilim.”

      Sonra, “yara” isimli şiirinde şöyle diyecektir:

      “ayaküstü hüzünler değil bunlar

      zor dikiş tutar bu yara

      serde kürtlük varsa.”

      Bu dizelerdeki hüzün, öfke ve acı bilgisi, bir ömrün biriktirdiklerinden el alıyor. Ve an geliyor, kimi acılarla başa çıkmanın belki de tek yolu olan “biz”e sesleniyor. Êzîdilerin Şengal'de uğradığı son kıyamı anlatan şiirde Metin Aydın, etnik, inanç, siyasal ve benzeri kimlikleri bir kenara bırakarak insan/şair olarak çağrıda bulunuyor biz'e:

      “artık öldürülmesin yezîdîler!

      biz ölelim öldürüldükleri her yerde!”

      Söyleyecek sözü, tartışılmaya değer bulduğu itirazları, tespitleri ve yargıları var Metin Aydın'ın. Sözcük seçerken ve dize kurarken ‘şairane' bir tutumu benimsememiş olması da bu nedenle. Soru sormayı ve sorduğu soruyu üstüne alınan muhatabın canını yakmayı tercih ediyor:

      “sizden daha iyi bir mezar kazıyıcısı var mı?”

      Stok Kodu
      :
      9786257724692
      Boyut
      :
      12,5 x 19,5 cm
      Sayfa Sayısı
      :
      94
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2023
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      65 gr Holmen
      Dili
      :
      Kürtçe
  • Taksit Seçenekleri
    • Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      3
      22,98   
      68,93   
      6
      12,13   
      72,78   
      9
      8,52   
      76,64   
      12
      6,71   
      80,48   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat