Bizans'ın DüşüşüSultan Mehmed Han'ın İstanbul'u Fethi
Bir çağı bitirip bir başka çağı açan ender olaylardan olan İstanbul'un fethi, gerçekleştiği günden bu yana hem tarihsel çalışmalara konu olmakta, hem dünya siyasetini etkilemekte, hem de efsaneler yaratmaktadır.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun topraklarına yayılan Osmanlı Devleti, bu fetihle gerçek bir imparatorluğa dönüşmüş ve kendisini yeni Roma İmparatorluğu olarak görmeye başlamıştır. Hem bu fikri kabullenen hem de Türkler'e hak ettikleri değeri vermek hususunda yetkin davranan yazar, derin bir öykü anlatma tutkusuyla bir tarihî panorama çizmeyi başarıyor. Fethi hazırlayan sürece kısaca değinen ama daha çok, batılı bir gözle kiliseler arasındaki kavgayı, güç çekişmelerini ve çatışmaları yorumlayan yazar, bu eserinde kendi dünyasının değerlerini aşkın bir tutumla ortaçağın değerlerine ışık tutmak için kullanıyor.
Ünlü Alman yazar ve biyograf Stefan Zweig'ın eşsiz anlatımı ve konuya tarafsız yaklaşımıyla oluşmuş bu metin, fetih ve fethin Avrupalılar için öneminden bahseden bölümüyle de fikir dünyamıza katkı sağlıyor.
Yazar Hakkında:
28 Kasım 1881 – 22 Şubat 1942 tarihleri arasında yaşamış, Avusturya doğumlu romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Roman, öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat, anı türlerinde yirmiden fazla eser vermiştir.
Habsburg İmparatorluğu'nun başkenti Viyana'da varlıklı ve kültürli bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası bir tekstil sanayicisi olan Moritz Zweig, annesi ise İtalyan Yahudisi bankacı aileden gelen Ida Brettauer idi. Ailenin ikinci oğlu olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı; İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin Üniversiteleri’nde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra, Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca’ya çevirdi.
Avrupa'nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşa-mındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'un Petropolis kentindeki evinde, karısı Lotte ile birlikte uyku hapları içerek intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha var olmayacağı düşüncesi neden oldu.
- Açıklama
Bir çağı bitirip bir başka çağı açan ender olaylardan olan İstanbul'un fethi, gerçekleştiği günden bu yana hem tarihsel çalışmalara konu olmakta, hem dünya siyasetini etkilemekte, hem de efsaneler yaratmaktadır.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun topraklarına yayılan Osmanlı Devleti, bu fetihle gerçek bir imparatorluğa dönüşmüş ve kendisini yeni Roma İmparatorluğu olarak görmeye başlamıştır. Hem bu fikri kabullenen hem de Türkler'e hak ettikleri değeri vermek hususunda yetkin davranan yazar, derin bir öykü anlatma tutkusuyla bir tarihî panorama çizmeyi başarıyor. Fethi hazırlayan sürece kısaca değinen ama daha çok, batılı bir gözle kiliseler arasındaki kavgayı, güç çekişmelerini ve çatışmaları yorumlayan yazar, bu eserinde kendi dünyasının değerlerini aşkın bir tutumla ortaçağın değerlerine ışık tutmak için kullanıyor.
Ünlü Alman yazar ve biyograf Stefan Zweig'ın eşsiz anlatımı ve konuya tarafsız yaklaşımıyla oluşmuş bu metin, fetih ve fethin Avrupalılar için öneminden bahseden bölümüyle de fikir dünyamıza katkı sağlıyor.Yazar Hakkında:
28 Kasım 1881 – 22 Şubat 1942 tarihleri arasında yaşamış, Avusturya doğumlu romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Roman, öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat, anı türlerinde yirmiden fazla eser vermiştir.
Habsburg İmparatorluğu'nun başkenti Viyana'da varlıklı ve kültürli bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası bir tekstil sanayicisi olan Moritz Zweig, annesi ise İtalyan Yahudisi bankacı aileden gelen Ida Brettauer idi. Ailenin ikinci oğlu olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı; İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin Üniversiteleri’nde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra, Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca’ya çevirdi.
Avrupa'nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşa-mındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'un Petropolis kentindeki evinde, karısı Lotte ile birlikte uyku hapları içerek intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha var olmayacağı düşüncesi neden oldu.
Stok Kodu:9786058103429Sayfa Sayısı:80Basım Yeri:İstanbulBaskı:7Basım Tarihi:Mayıs 2025Çeviren:İlker BalkanKapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:70 gr EnsoDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel Toplam327,3682,07614,4486,65910,1491,24127,9895,81
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
345,00TL 258,75TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
380,00TL 285,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 227,50TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
350,00TL 227,50TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
250,00TL 162,50TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
400,00TL 300,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
400,00TL 300,00TLYayımlanacak (Stokta Yok)
-
-
-
-
-
-
-
250,00TL 187,50TLYayımlanacak (Stokta Yok)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
300,00TL 225,00TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
